Page 68 - SektorelBakis01
P. 68
68 69
SONUÇ
Bir hikaye: Mevlâna’nın güncelliğini yitirmeyen eserleri üzerinde yapılan
bu çok derin olmayan araştırma bile onun altın kelimesini
Kuyumcu ve altın tartmak isteyen yaşlı adam şaşılacak kadar sıklık ve çeşitlilikte benzetmelere konu
ettiğini göstermektedir. Bu benzetmeler genelde olumlu
benzetmelerdir. Bunun tek istisnası, manevi boyutun maddi
Mevlâna başyapıtı Mesnevi’de bir eğitim metodu olarak sıklıkla kullandığı hikayelerinde de altından yararlanır. dünyaya önceliğini ve üstünlüğünü anlatırken dünyevi
zenginliklerin sembolü olarak altına değer vermeyen
Bilindiği üzere İhtiyat ve tedbir başka alanlarda olduğu gibi iş hayatında da büyük önem taşır. İş adamları için sonunu benzetmelerdir.
görmek en başta gelen bir meziyettir. Başarılı işadamları zeka ve tecrübelerinin gücü ile mümkün mertebe yapacakları
işin sonunu düşünürler. İş yapacakları insanları seçerken bu kişinin verilecek işi yapmaya yeterli olup olmadığını İlginç olan, Mevlâna’nın bu benzetmelerini altının maden,
dikkate alırlar. Mevlâna bu konuyu da bir hikâye üzerinden anlatır. cevher, ayrıştırma, mücevher olarak işleme ve ekonomik
değer olarak kullanma gibi tüm safhalarına ilişkin yapması
Birisi, kuyumcunun birine giderek “ Altın tartacağım, bana terazini versene” dedi. ve bu benzetmelere esas teşkil eden bilgilerin bugün içinde
Kuyumcu dedi ki. “ Babacığım, hadi git, bende kalbur yok!” geçerli olmasıdır. Mevlâna adeta bir jeolog, bir maden
Adam: “Alay etme benimle. Ver şu teraziyi” dedi. mühendisi, bir kuyumcu ve bir iktisatçı altyapısı ve eğitimine
Kuyumcu dedi ki. “ Dükkânımda süpürge yok” sahip biri gibi sağlıklı benzetmeler yapmaktadır.
Adam: “ Yeter yahu, bırak alayı. Ben senden terazi istiyorum. Sağırlıktan gelme; şu tarafa, bu tarafa gidip durma, ver
teraziyi ver” dedi. Burada Mevlâna’nın kendini ve düşünce dünyasını tarif ettiği
bir şiiri akla gelmektedir:
Kuyumcu dedi ki.
Biz altın gibi birkaç kimsenin öz malı değiliz. Biz deniz gibiyiz,
“Sağır değilim, sözünü duydum, söylediğim sözleri de anlamsız sanma. Sözünü duydum ama sen gücü, kudreti kalmamış madenler gibiyiz; biz bu âlemde herkesin malıyız.
bir ihtiyarsın, hiç şüphem yok, zayıflıktan elin titreyecek. Tartacağın altın da külçe değil, tozu var, kırık dökük bir şey.
Elin titreyecek, yere dökeceksin, Sonra bana bir süpürge ver de toza, toprağa dökülen altınımı süpüreyim diyeceksin. Biz, söze, dile sığmayız. Bizde paha biçilmez bir hazine
Altını süpürüp bir yere toplayınca da , kalbur isterim diye tutturacaksın. Ben, işin sonunu önceden gördüm, iyisi mi hadi gizlenmiştir.
sen başka bir yere git!
Bir hukukçu kaleminden çıkan bu kısa araştırma, değişik
alanlarda yetkinlik ve uzmanlığa sahip insanımıza, yanı
başlarındaki Mevlâna altın madeninden ve hazinesinden
kendi alanlarında yararlanma farkındalığı uyandırabilirse
amacına ulaşmış olacaktır.
kozaaltin.com.tr kozaaltin.com.tr