Page 15 - Full_lite
P. 15
13
Müslüman bir düşünür olan İbn Haldun’un orta çağda
ve yüzyıllar öncesinden ileri sürmüş olmasıdır.
Gerçekte İbn Haldun için kullanılan çeşitli bilim dalların-
daki “öncü ve “baba” ifadeleri ve onun hakkında ken-
disinden sonra gelen Batılı düşünürlere yapılan ben-
zetmeler, İbn Haldun’un büyüklüğünü teslim etmekten
ziyade değişik sosyal bilim dallarının bugün ulaştığı
noktada İbn Haldun’un çoktan aşıldığı gibi bir ön yargıyı
içermektedir.
Bize göre, İbn Haldun’un tarih felsefesinden sosyo-
lojiye, siyaset biliminden ekonomiye sosyal bilim-
lerin çok çeşitli dallarında ortaya koyduğu özgün
ve güncel görüşler, henüz aşılamamış, Batılı bilim
insanlarının yeni yeni ulaşmaya çabaladığı görüş-
lerdir. Onun attığı temeller üzerinden yine ancak
onu ortaya çıkartan inanç, kültür ve medeniyetin
mensupları onun görüş ve teorilerini geliştirip hak-
Görüldüğü üzere, İbn Haldun kurucusu olduğu, gü- kıyla günümüze uygulayabilirler.
nümüzdeki sosyoloji bilimine göre çok daha geniş
kapsamlı olan “genel toplum ve medeniyet bilimi” Batılılar İbn Haldun’u İslam medeniyetinin evrensel bir
(umran) bağlamında, ekonomik olgulara da ge- düşünür ve bilgesi olarak görmek istememektedirler.
reken önem ve değeri vermiştir. Metodunun mo- Çünkü bu İslam medeniyetinin geçmiş değerini takdir
dernliği, ele aldığı ekonomik olgulara ilişkin görüş etme anlamına geleceği gibi, onun günümüz alterna-
ve analizlerini de modern ve güncel yapmaktadır. tif olma imkân ve ihtimalini de gündeme getirecektir.
Yüzeysel bir değerlendirme ile İbn Haldun’un tarih Gerçekte İbn Haldun Batı medeniyetinin aksine akıl ve
felsefesinin, sosyolojinin siyaset biliminin olduğu inanç, madde ve mana, dünya ve ahiret, bilim ve bilge-
gibi ekonominin de öncüsü ya da babası olduğu lik arasında karşıtlık değil de uyum ve denge tesis eden
değerlendirmesinde bulunulabilir. Nitekim İbn Hal- İslam medeniyetinin parlak düşünür, bilgin ve bilgeler
dun’un Mukaddimesini okuyarak hayrete düşen zincirinde önemli halkalardan biridir.
her Batılı bilim adamı ona ya kendi alanının babası
sıfatını yakıştırmış ya da onu Hammer’in “Arapla- Bugün İslam dünyasının ve ülkemiz aydınlarının izleme-
rın Montesquieu’sü” ifadesinde olduğu gibi Batılı si gereken yöntem İbn Haldun üzerine söylenenlerden
düşünür ve bilim adamlarından birine benzetmiş- hareketle geçmişte böyle büyük bir şahsiyet yetiştir-
tir. Batılıları şaşkınlığa ve hayranlığa iten husus, mekle övünmek veya onun takipçi çıkmadı diye hayıf-
Batı dünyasının ancak Rönesans ve aydınlanma lanmak, daha da kötüsü onun şahsiyeti ve görüşleri
süreçlerini yaşadıktan sonra ulaştığı gözlem ve üzerinde yapılan tartışma ve yorumlarda karşıt taraflar-
deney metotlarının sosyal alana uygulanması so- dan biri olmak yerine, onun ekonomik, siyasi ve sosyal
nucu modern çağda ortaya atılan görüş ve teorileri görüşlerinden hareketle insanlığın pratik sorunlarına
Müslüman bir düşünür olan İbn Haldun’un ortaçağ- cevap olacak teoriler ve stratejiler geliştirmek olmalıdır.
da ve yüzyıllar öncesinden ileri sürmüş olmasıdır.
kozaaltin.com.tr