Page 15 - Sektörel Bakış_2. Sayı_28.05.2018
P. 15

15


        İhtiyat  ve  tedbir  hem  iş  hayatında,  hem  siyasi  hayatta  büyük
        önem taşır. Devlet adamları, siyasetçiler ve iş adamları için işin
        sonunu görmek en başta gelen bir meziyettir. Siyasetçiler, bilimin,
        tarihin, zekâ ve tecrübelerinin gücüyle işin sonunu öngörebilirler.
        İş adamları da yine zekâ ve tecrübelerinin  gücü ile mümkün
        mertebe yapacakları işin sonunu düşünürler.  23


        Mevlâna bu konuyu da bir hikâye üzerinden anlatır.
        Birisi, kuyumcunun birine giderek:

        “Altın tartacağım, bana bir terazi ver.” dedi.
        “Babacığım, haydi git, bende kalbur yok.”


        Adam: “Benimle alay etme, ver şu teraziyi.” dedi.
        Kuyumcu cevaben dedi ki: “Dükkânımda süpürge yok.”


        Adam: “Ben senden terazi istiyorum; sağırlıktan gelme.
        Şu tarafa, bu tarafa gidip durma ver teraziyi.” dedi.


        Kuyumcu tekrar dedi ki: “Ben sağır değilim, sözünü
        duydum. Söylediğim sözleri manasız sanma! Sen,
        gücü kudreti kalmamış bir ihtiyarsın. Hiç şüphe
        yok zayıflıktan elin titreyecek, tartacağın altın
        da külçe değil, tozu var. Tartarken elin
        titreyecek, altın tozlarını yere dökeceksin.
        Sonra bana süpürge ver de dökülen altın
        tozlarını süpüreyim diyeceksin. Sonra altını
        süpürüp bir yere toplayınca da aman bana bir kalbur ver
        diye tutturacaksın. Ben işin sonunu önceden gördüm, iyisi mi
        başka yere git.”  24

        Açgözlülük ve hırs insana tedbiri unutturan başlıca   feryat ediyorsun?”  Hırsız,  “Kuyuya altın  torbam düştü.
        olumsuz vasıflardır. Mevlâna bu hususu da ilginç bir   Çıkarabilirsen  sana memnuniyetle  beşte  birini  veririm.
        hikâye üzerinden anlatır:                          Yüz altının beşte birine sahip olursun.” dedi.


        Birisinin bir koçu vardı. Boynuna bir ip bağlamış, ardından   Adam, bu tam on koçun değeri dedi. Bir kapı kapandıysa on
        çekip götürüyordu.                                 kapı açıldı. Bir koç gittiyse Allah, ona karşılık bir deve ihsan
                                                           etti, deyip; elbisesini çıkarttı, kuyuya indi. Hırsız da derhal
        Bir hırsız geldi, ipini kesip koçu götürdü. Sahibi fark edince,   elbiselerini alıp kaçtı.
        çalınan koçun nerede olduğunu araştırmak için sağa sola
        koşmaya başladı. Hırsızın bir kuyu başında eyvahlar olsun   İnsana yolu köye çıkaracak bir tedbir gerek. Öyle olmazsa
        diye feryat etmekte olduğunu gördü. Dedi ki: “Üstat, neden   açgözlülük felaket getirir. 25


        23  M. Muhlis Koner, Mesnevînin Özü, Tablet, Konya 2005, c. I, s. 383
        24 Koner, c.I, s. 383
        25 Mesnevi, VI/ 467-475
        kozaaltin.com.tr
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20